28 Ekim 2008

Blog Kapatma

Yahu herkes bloglar kapatıldı diyor.Arkadaşlarım benim blogumu girdiğinde ''mahkeme kararı ile kapatılmıştır'' diyor ama ben bloguma girebiliyor ve de yazı yazabiliyorum.Hem de kunnetel (ne ise artık) kullanmadan.
Nedir bu işin sırrı valla anlamadım?????

26 Ekim 2008

Blog Kapatılma Olayı

Yahu biri bana allah aşkına anlatsın.Herkes bloglar kapatıldı diyor ama ben hem kendi bloguma girebiliyorum hem de diğerlerine.Neler oluyor anlamadım ben bir kabusun içinde miyim yoksa:))
Acaba blogları kapatırken beni unuttular mı :))
Anlatın lütfen....

25 Ekim 2008

Ceavahir Eğlence Merkezi




Şimdiye kadar sadece alışveriş için gittiğim cevahir'deki eğlence merkezini yeni keşfettim.Artık buna algıda seçiçilik mi dersiniz bilmem ama bütün alışveriş merkezlerini çocuk mağazalarından ibaret sanmak,100 tane kadının arasından sadece hamileleri ve yanında çocuk olan kadınları görmek normal birşey değil herhalde.Galiba bu da anneliğin getirisi.
Oyun grubundan Hale ve oğlu Ulaş ile birlikteydik.Resimlerde görüldüğü gibi çok eğlendiler.
En kısa zamanda tekrar gitmek üzere ayrıldık eğlence diyarından.

23 Ekim 2008

CORIOCA KALEMLER


Artık Rüzgar'ın ilgi alanlarına kalemler ve kitaplar girdi.Çok şükür :)) Bende kısa bir araştırma ile bu kalemlerin indirimde olduğunu gördüm ve hemen birkaç tane satın aldım.Tavsiye ederim üstelik yıkanabilir olanlar süper.35 ytl'den 17.45 ytl'ye inmiş.

22 Ekim 2008

Balık Çorbası


Rüzgar'ın en sevdiği yemeklerden biridir kendisi.Paylaşmak istedim.
Balık fileto (ben genelde somon kullanıyorum)
1 patates
1 havuç
1 soğan
1 kereviz sapı
1 küçük kereviz
1 limon suyu
Maydanoz veya dereotu
Kara lahana(birkaç yaprak)
1 kahve fincaı pirinç
Tuz
5-6 bardak su
Rendelenmiş soğanı,balık,küçük doğranmış havuç ve suyu tencereye koy.5 dk.sonra bütün sebzeleri küçük küçük doğrayıp diğer malzemelerle birlikte balığın yanına yolla :))Kaynadıktan sonra yıkadığımız pirinci de tencereye atıverdikten sonra ağzını kapatıp pişmesini bekliyoruz. Bazen 5-6 bardaktan fazla suya ihtiyaç olabiliyor bu gibi durumlarda kafanıza göre suyunu eklersiniz.
Afiyet olsun...
(ben çorbayı tabağa koyduktan sonra çatalla eziyorum kıpırcan rahat yesin diye)


Blog Dostluğu




Bu kareyi koymazsam olmazdı.Hatırladıkça hala gülüyorum.

Dante getirdiği bisküvileri Rüzgar'a ikram ediyor.Çok tatlı yaaa...



Hava çok güzel,yapraklar sarı ve nerdeyse hepsi yerlerde,içimde müthiş bir heyecan dile kolay km.'lerce uzaklarda yaşayan blog arkadaşımla tanışacak,Cool Dante'yi yakından görüp, öpüp koklama şansım olacaktı.Ayça'yı aylar sonra görecektim.
Blogunu okuyamadığım halde adını bildiğim Pınar'la tanışacaktım.Ve bu kadar zayıf olmasını kıskanacaktım :)) Umarım tekrar görüşme şansımız olur.
Açalya o kadar samimi ve içten biri ki uzaklarda yaşıyor olmasına çok üzüldüm.Allahtan teknoloji çağındayız da sürekli haberleşebiliriz.
Kırmızı top için Açalya'ya tekrar teşekkürler.O kadar uzaklardan eli boş gelmediği için.Ve bu kadar yakınlardan elim boş gittiğim için özür :((
Bir daha ki 6 haftalık tatilde görüşmek üzere.Yolunuz açık olsun...

9 Ekim 2008

ALO

Posted by Picasa
Kıpırcan ilk defa kablolu telefon gördüğü için elinden düşürmedi.Odalar arası anneanne-teyze ile konuştu durdu.

Tatil bitti işler beni bekler.Ben İstanbul'a gidiyorum.


Şeker tadında bir tatildi valla.Gerçi tatil üyelerinden -ben hariç- herkes hasta oldu ama yine de bomba gibi bir tatildi.Ne kavurucu sıcak vardı ne donduran soğuk.İlk defa gittiğim Cunda'ya aşık olarak döndüm.Ve her sene gidilmesi gereken yerler listesine aldım.Gerçi liste oldukça kalabalık :))

İstanbul-Ayvalık arası 7-8 saatmiş ama benim keşifçi kocam sayesinde her gördüğümüz kahverengi tabelaya sapmadan edemedik.Ve 13 saat gezi(yolculuk diyemiycem buna) sonrası sarımsaklı'ya vardık.Midilli'nin tam karşısındaki odamıza bavulları bıraktığımız gibi 15 dk. uzaklıktaki Cunda'ya gittik.İlk gece sokaklar boştu sanki bize aitmiş gibiydi ada.Balıkçıda bir tek biz vardık.Taş kahvede 3 masaydık.Harikaydı yani.Ama ertesi gün biraz kalabalıklaştı,bayramın birinci günüyse nerdeyse tüm İstanbul gelmiş gibiydi :((

Nerdeyse tüm sokaklarını gezdik Cunda'nın,evlere hayran hayran bakarak.Tarihi pek bir yeri yok aslında sadece yapılar taştan olduğu için ilgi çekici.Ama yine de görülmesi gereken bir yer.
Dönüşümüz Assos üzerinden oldu yani yine uzuuun saatler sonra evimize gelebildik.