9 Ekim 2008

Tatil bitti işler beni bekler.Ben İstanbul'a gidiyorum.


Şeker tadında bir tatildi valla.Gerçi tatil üyelerinden -ben hariç- herkes hasta oldu ama yine de bomba gibi bir tatildi.Ne kavurucu sıcak vardı ne donduran soğuk.İlk defa gittiğim Cunda'ya aşık olarak döndüm.Ve her sene gidilmesi gereken yerler listesine aldım.Gerçi liste oldukça kalabalık :))

İstanbul-Ayvalık arası 7-8 saatmiş ama benim keşifçi kocam sayesinde her gördüğümüz kahverengi tabelaya sapmadan edemedik.Ve 13 saat gezi(yolculuk diyemiycem buna) sonrası sarımsaklı'ya vardık.Midilli'nin tam karşısındaki odamıza bavulları bıraktığımız gibi 15 dk. uzaklıktaki Cunda'ya gittik.İlk gece sokaklar boştu sanki bize aitmiş gibiydi ada.Balıkçıda bir tek biz vardık.Taş kahvede 3 masaydık.Harikaydı yani.Ama ertesi gün biraz kalabalıklaştı,bayramın birinci günüyse nerdeyse tüm İstanbul gelmiş gibiydi :((

Nerdeyse tüm sokaklarını gezdik Cunda'nın,evlere hayran hayran bakarak.Tarihi pek bir yeri yok aslında sadece yapılar taştan olduğu için ilgi çekici.Ama yine de görülmesi gereken bir yer.
Dönüşümüz Assos üzerinden oldu yani yine uzuuun saatler sonra evimize gelebildik.

4 yorum:

Esin dedi ki...

Ben de cundaya gittimde bayılmıştım,öyle sakin ve kendine has bir havası var ki hayran olmamak elde değil :)

Açalya dedi ki...

Ahhh Cunda! evlerin kapilarinin fotograflarini cekmediysen, seneye mutlaka cek, kabak cicegi dolmasi ve tavada taze tekir yemediysen mutlaka seneye ye.
Umarim bulusuruz, profilimin altindaki adrese bir email gonderirsen, tel nonla birlikte, sevinirim...

devrim dedi ki...

Nerdeyse bütün evlerin kapısını ve binaları çektim,zaten favorim olan kabak çiçeği dolamasını tabiki yedim ama tava da tekir yerine papalina yedik :))
Mailimi yazacağım az sonra..
görüşmek üzere

devrim dedi ki...

Haklısın Esin'cim.o havaya kapılmamak elde değil.Yaşlanınca yaşanacak yerler listesine aldım :))